Tüm Yazılar 08.05.2025 6 dk okuma

Bu Kamerayla Sete Girdim: DJI Ronin 4D Deneyimi( G-Master Prime Lens )

DJI Ronin 4D’yi Ana Kamera Yapmak Ne Demek? Ronin 4D ile Çekim Yapmak Gerçekten Pratik mi? DJI Ronin 4D: Sahada Ne Kadar İşe Yarıyor?

Bu Kamerayla Sete Girdim: DJI Ronin 4D Deneyimi( G-Master Prime Lens )

Kamera, Gimbal, Focus… Hepsi Bir Arada: Ronin 4D’yi Denedim


Görüntü Yönetmeni: Akan Açıksöz


DJI Ronin 4D, ilk kez tanıtıldığında sinema dünyasında bir “oyun değiştirici” olarak lanse edildi. Ancak onu bir projede gerçekten “ana kamera” olarak kullanmak, başka bir iddia gerektiriyor. Ben bu iddiayı Türkiye’de ilk kez bir dizi prodüksiyonunda, hem de iki kamera set-up’ıyla ana kamera olarak kullanarak pratiğe döktüm. O yüzden bu yazı, sadece teknik bir inceleme değil; bizzat setin tozundan gelen, anlatıyla teknik arasında köprü kuran bir deneyim aktarımıdır.


Ronin 4D Nedir? Kamera mı, Sistem mi?


DJI Ronin 4D aslında bir kameradan çok daha fazlası. Tam entegre bir sinema sistemi:

• 4 eksenli gimbal (Z-axis stabilizasyonuyla birlikte),

• LiDAR odak sistemi,

• Zenmuse X9 tam kare sensör,

• dahili NDs,

• wireless video ve kontrol altyapısı,

• ve bunların hepsinin birlikte tek bir gövdede çalıştığı modüler bir yapı.


Bu sistem, klasik anlamda sinema kameralarının yıllar içinde ayrı ayrı geliştirdiği bileşenleri ilk kez bu kadar kompakt bir yapıda birleştiriyor.


Set Üzerinde Pratiklik: Hız, Hafiflik


Bir dizinin temposu sinema setine benzemez. Hız, esneklik, karar verme süresinin kısa tutulması hayati önemdedir. İşte tam da bu noktada Ronin 4D’nin farkı hissediliyor.


Kurulum süresi neredeyse yok. Gimbal, kamera, follow focus, monitör, hatta kablosuz iletim bile aynı gövdede. Özellikle mekan değişimlerinde ve geçici ışık koşullarında zaman kazanmak adına bu entegrasyon altın değerinde. Ayrıca sabah 8’de elde başlayan kamera, öğleden sonra slider’a, akşama doğru ise gimbale dönebiliyor — hiçbir rig değişikliği yapmadan. Bu benim gibi sahne geçişlerinde görsel doku sürekliliğine önem veren bir görüntü yönetmeni için ciddi bir avantaj.


Görüntü Karakteri: Dijitalin Değil, Sinemanın Tarafında


Zenmuse X9 sensörü ve DJI’ın renk biliminde geldiği nokta, beni açıkçası şaşırttı.

• 14+ stop dinamik aralık,

• gerçekçi ve derin ten tonları,

• ve Arri / Red görselliğine yakın bir doğal kontrast yapısı.


Renkler pastel gibi değil; sanki “gerçeğin filmik versiyonu” gibi. Shadow bölgelerde detay kaybı yaşamadan, highlight’larda ise ölü beyazlar yerine “yıkanmış tonlar”la ilerliyor. Özellikle gün batımı geçişlerinde ya da yüksek kontrastlı iç mekanlarda, kameranın dengesi şaşırtıcı ölçüde tutarlıydı.


Odak sistemi olarak LiDAR’ın sağladığı netlik kesinliği ise klasik follow focus sistemlerinden çok farklı çalışıyor. Özellikle hareketli sahnelerde, oyuncuya kilitlenen netliğin pürüzsüzlüğü dikkat çekici. Focus puller için yeni bir alışkanlık gerektiriyor belki ama sonuçta elde edilen netlik geçişleri son derece akıcı.


Hareketli Planlarda Sinematografik Stabilite


Ronin 4D’nin en iddialı olduğu konu belki de bu: 4 eksenli gimbal sistemiyle birlikte Z-axis (yukarı-aşağı) hareketleri de stabilize edebiliyor. Yani yürürken oluşan doğal “zıplama” etkisini de yok ediyor. Bu, özellikle dar mekânlarda karakter takibi yaptığımız sahnelerde büyük avantaj sağladı. Sanki el steadicam kullanılmış gibi bir akış elde etmek mümkün.


Klasik gimbal ile yapılan çekimlerde görülen yapay “yüzen kamera” hissi, Ronin 4D’de yerini daha “ağırlıklı, yere basan” bir harekete bırakıyor. Bu da dramatik sahnelerde duygunun daha net aktarılmasına hizmet ediyor.


Global Perspektif: Sadece Bağımsız Film Kamerası Değil


DJI Ronin 4D, tanıtıldığı ilk günden beri reklam, belgesel ve kısa film dünyasında çokça test edildi. Ama özellikle son dönemlerde yüksek bütçeli müzik videoları ve bağımsız sinema projelerinde ana kamera olarak yer almaya başladı. Özellikle DP Rubén Dario tarafından çekilen ve Sundance’te gösterilen kısa film “Unspoken”da, Ronin 4D’nin loş ışık koşullarında sağladığı temiz shadow yapısı ve LiDAR destekli netlik takibi dikkat çekmişti.


Yine Japonya’da NHK için çekilen tarihi mini belgesel dizisinde Ronin 4D, geleneksel dolly sistemlerine erişimin mümkün olmadığı tapınak içlerinde ana kamera olarak kullanıldı. Çekim ekibinin geri bildirimi ise net: “Hareket etmekte özgürlük, görüntüde stabilite ve görüntü yönetmenine alan açan bir sistem.”


Benim İçin Ne Değişti?


Ben bu kamerayı Türkiye’de bir dizide ilk kez ana kamera olarak kullandım ve bunu çift kamera ile eşzamanlı olarak gerçekleştirdik. Bu sadece teknik bir tercih değil; yapısal bir kırılma.


Eskiden bir kamera 5 ekipmana ihtiyaç duyardı. Şimdi tek gövdeyle her şey kontrol altında. Bu, hem set temposunu hızlandırdı hem de görüntüye odaklanmamı sağladı. Oyuncu ile aramdaki iletişim daha direkt hale geldi, çünkü araya giren kablolar, rig’ler, motorlar yoktu. Kamera ile sahne arasındaki mesafe fiziksel olarak kısaldı — ve bu, duygusal bağı da artırdı.


Eksileri Var mı? Elbette…

• Batarya yönetimi dikkat istiyor. Uzun sahnelerde pil değişimi zamanlaması önemli.

• Lens seçenekleri hâlâ sınırlı sayılabilir. PL-Mount versiyonuyla bazı sinema lensleri destekleniyor ama native DJI lensleri dışında ağırlık ve denge sorunları yaşanabiliyor.

• LiDAR odak sistemi her zaman “focus puller’ı işsiz bırakacak” seviyede değil; ama iyi eğitimli bir ekipte bu sistem hibrit kullanılabilir.


Sonuç: Sinema Kamerasının Geleceği Mi?


Ronin 4D, sadece teknik bir cihaz değil; anlatım dilini dönüştürebilecek bir kamera sistemi. Hem zamana hem mekâna karşı daha özgürsünüz. Ve bu özgürlük, özellikle hikaye anlatımının hızlı aktığı dizi dünyasında, estetik kayıplar yaşamadan üretken olmayı sağlıyor.


Ronin 4D ve G-Master Prime Lens Seti İle Çektiğim İşten Örnekler

Bu yazıyı paylaş: